2012’de insan kaynaklarına yapılan yatırımın hem yerli hem yabancı pazarlarda şirkete bakış açısını ne kadar değiştirdiğini gören KOBİ’ler, 2013’te İK yapılandırmalarını artırıyor. Özellikle yabancı yatırımlarının Türkiye’ye girişiyle KOBİ’lerin, 2013’de İK’ya daha çok yatırım yapacakları öngörülüyor.
KOBİ’lerin vizyonu 2013 yılında yenileniyor. Türkiye’deki firmaların yüzde 96’sını oluşturan KOBİ’leri; 10 kişiden az ‘mikro’, 50 kişiden az ‘küçük’, 250 kişiden az çalışanı olanı ise ‘orta ölçekli’ yerli veya yabancı işletmeler oluşturuyor. Bu durum diğer şirketlerden daha kurumsal ve profesyonel olmak adına KOBİ’lerin, insan kaynaklarına yapılan yatırımlarına ve outsourcing kullanımına yönelimini artırıyor.
BANKA KREDİLERİNİ KARŞILAŞTIRMAK İÇİN TIKLAYIN...
Yabancı yatırımın Türkiye’ye gelmesiyle KOBİ’ler, 2013’de İK’ya daha çok yatırım yapacak
Kobi’lerin büyümek ve maksimum işlevselliği sağlamak adına en büyük engeli outsourcing ve danışmanlık kavramlarını yeterince tanımıyor olmaları. Özellikle yerli KOBİ’lere baktığımızda Türkiye’nin çok önemli değerleri olan aile şirketlerini görmek mümkün. Her geçen gün daha fazla yabancı yatırımın geldiği Türkiye’de şirketler artık kendilerine de bu gözle bakıyor. Yabancı yatırımların baktıkları ana konulardan birinin insan kaynakları sistemleri ve yapılan uygulamalar olduğunu artık farketmiş durumdalar.
Hugent İK firması, 2013’e girişle birlikte Türkiye’de yer alan aile şirketlerinin ve KOBİ’lerin, geçen yılların aksine daha çok kapılarını çalıdıklarını belirtiyor. Konu hakkında yorum yapan Hugent İK Satış Direktörü Çağlan Ünal Üzümcü; KOBİ’lerin zamanla artan satışların, maliyet avantajının, kar oranlarının, şirketi ayakta tutan tek şey olmadığını farketmeye başladıklarını belirtiyor ve ekliyor; “KOBİ’ler, durup içeri baktıklarında, diğer şirketlerdeki uygulamaları sorduklarında, insan kaynağının ve çalışana yapılan yatırımın da, aynı satış stratejilerindeki gibi karlılığı artırdığını, maliyetleri düşürdüğünü, hem yerli hem de yabancı pazarlarda şirkete bakış açısını ne kadar değiştirdiğini gördüklerinde İK’nın önemine daha çok vardılar. İnsan kaynaklarına yapılan yatırımlar ve bunun için dış kaynak kullanımına yönelme bu şekilde başladı ve her geçen yıl da artarak devam ediyor. Şirketler artık insan kaynaklarının, çalışan bordrolarını hesaplamaktan ibaret olmadığını, performansı değerlendirmenin önemini, ücretlendirme sisteminin getireceği faydayı, iş tanımlarını belirleme ve oluşturmanın yarattığı avantajı, bunların uzmanlık gerektiren konular olduğunu biliyor ve ona göre hareket ediyor.”
KOBİ’lerin kendilerini geliştirme konusunda yurt dışındaki örnekleri takip ettiklerini belirten Üzümcü, sözlerine şöyle devam ediyor; “Yabancı KOBİ’lere insan kaynakları açısından bakarsak orta ölçekli işletmelerin hemen hemen hepsinde bir insan kaynakları yapılanması var. Birçok departman 1 kişiden fazla. Yurt dışından destek alınıyor ve ortak sistemler kullanılıyor. Bazılarında ‘matriks’ bir yapı söz konusu, yani İK, direkt yurt dışından yönetiliyor. Asıl sorun buradan aşağı doğru inildikçe başlıyor. Küçük işletmelere baktığımızda birçoğunda insan kaynakları yapılanması olmadığını görüyoruz. Çalışan sayısı, tam zamanlı çalışan bir insan kaynakları departmanı gerektirecek düzeyde de olmayabiliyor ama insan kaynaklarının bunu uygulayan kişiden önce sistemi gerektirdiğini biliyoruz.”